Bu Blogda Ara

5 Nisan 2013 Cuma

Bir Taş Attık Lazio’ya “TIK” dedi

Petkovic çıktı Lazio evde yok dedi vay vay…
Bu şarkı sözleri maçı bana göre çok iyi özetlediği için daha iyi bir giriş bulamadım. Bugün bu maçta belki Fenerbahçe taraftarları dışındakiler başka gözle izlediği için maç zevkli gelmemiş, ilgilerini çekmemiş veya heyecanlandırmamış olabilir. Ama gönlü, kalbi Fenerbahçe için atan herkes adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu gece mutluluktan biraz zor uyurlar.
Son iki sezon Fenerbahçe adına iyi gitmiyor gibi görünürken birden bire bu hale gelinmesi bana göre bir mucize. Oyun olarak belki hala bazı taraftarlar saldırmıyorlar, atak yapmıyorlar, çok defans yapıyorlar falan gibi düşünebilir ama bazı maçlarda o kadar doğru oynuyoruz ki bu sezonun çoğu bölümünde Aykut Hoca’nın istifa etmesini ve gitmesini isteyen ben takımı hayretle ve mutlulukla izliyorum. Aykut Hoca’nın sezon boyunca yanlış yaptığı pek çok var tabi ama özellikle Avrupa Ligi’nde oynattığı bu doğru futbolu ben ayakta alkışlıyorum.
Maça gelecek olursak, Fenerbahçe tarihinin bana göre en önemli 10 maçından 1’i diyebilirim rahatlıkla. Defansta Egemen’in başlaması çok doğru bir hamleydi. Egemen hem tekmeye kafa sokan hamlesi yerinde, hem de gerektiğinde sol ayağıyla ileriye güzel top çıkaran bir oyuncu olduğu için bana göre bu maça uygundu. Kadroda yanlış olan iki kişi vardı. Birisi Ziegler birisi de Cristian. Avrupa maçlarında bu Ziegler ısrarını bir türlü anlamış değilim. Daha tam olarak form düzeyini yakalayamamış bir Ziegler yerine daha tecrübesiz olsa da Hasan Ali’yi her zaman tercih ederim. Bugün de Ziegler formunu yakalayamadığını pek çok pozisyonda gösterdi. Cristian’a gelecek olursa onun için sayfalarca yazıp dökeceğim çok şey var. Ama şimdi susup bu maçta neden olduğunu sorguluyorum. Bana göre tek sebebi Aykut Hoca’nın kafasındaki iskelet kadronun oyuncusu olması. Maçta yaptığı olumlu hareket bana göre neredeyse yok. Olumsuzların başında ise çoğu zaman topu kaybettiğinde gamsız bir şekilde bakması, top kapma hamlelerini yapamaması, düşük oyun zekası, yetersiz pas düzeyi ve defansif anlamda yetersizlik aklıma ilk gelenler.
Maçın adamı ise ufak tefek hataları olsa da bence Meireles. Gerekli topları taşıdı, top kesti, oyunu iyi açtı, güzel şutlar çekti. Mevkisinin gerekliliklerini 10 üzerinden 9 seviyelerinde yaptı.
Maçın genelinde doğru oynayıp, gerek ortadan, gerek kanatlardan yeterli düzeyde zorlayan Fenerbahçe’nin hakkıydı bu maç. Lazio hemen hemen hiç net pozisyon üretemeden bitirdi maçı. İtalyan futbolunun verdiği fiziki kaliteyi kullanmayı göstermeye çalışıp genel olarak sert oynadılar.
Maçtaki ilginç nokta ise ofsaytın olmaması. İki takımda defansları geriye doğru çekip maçı bütün sahaya yayınca ofsayt olmasını gerektirecek bir durum bile olmadı.

Sonuç olarak Fenerbahçe Aykut Hoca ve bana göre tüm kadroya tek tek baktığımızda tarihinin en iyi kadrosu ile Avrupa Ligi’nde yarı finale göz kırptı. Eğer bir mucize olmaz ve bu doğru ikinci maçta da devam ederse yarı finalle birlikte tarih kitaplarında bir bölüm daha açılmaya başlanır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder