Bu Blogda Ara

5 Nisan 2013 Cuma

Bir Taş Attık Lazio’ya “TIK” dedi

Petkovic çıktı Lazio evde yok dedi vay vay…
Bu şarkı sözleri maçı bana göre çok iyi özetlediği için daha iyi bir giriş bulamadım. Bugün bu maçta belki Fenerbahçe taraftarları dışındakiler başka gözle izlediği için maç zevkli gelmemiş, ilgilerini çekmemiş veya heyecanlandırmamış olabilir. Ama gönlü, kalbi Fenerbahçe için atan herkes adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu gece mutluluktan biraz zor uyurlar.

24 Ocak 2013 Perşembe

Nolur Kal Valdes!!


Geçtiğimiz günlerde Barcelona kalesinin 1 numaralı ismi Victor Valdes, 2014’te bitecek olan sözleşmesini uzatmayacağını ve kariyerine farklı bir kulüpte devam etmek istediğini söyledi. 2002 yılında Barcelona A takımına çıkan Valdes, 2002-2003 yılında Rijkaard sayesinde formayı Rüştü Reçber’den almış ve aldığından beri de Barcelona kalesinin 1 numaralı ismi konumunda olmuştur.

21 Ocak 2013 Pazartesi

Vasatım Vasatsın Vasat



Dün saat 15.30’da tüm dünyadaki futbol severleri bekleyen bir Londra derbisi vardı. Chelsea-Arsenal maçı genellikle hafızalarda bol gollü zevkli maçlarla bilinir. Futbol severlerde bir futbol ziyafeti beklerken karşılarına premier lig derbilerine yakışmayacak bir maç çıktı. İki takımda maçın belli bölümlerinde birbirlerine üstünlük kurarken ilk yarı Arsenal neredeyse oynamadı diyebiliriz. Coquelin-Diaby ortasahası hem direnç olarak hem de yaratıcılık olarak düşük kalınca Chelsea’nin Hazardlı, Matalı, Torresli ofans hattı rahat oynadı ve biri penaltıdan Lampard’la birisi de Mata ile 2 de gol buldu. Arsenal kadrosu Premier ligin diğer kalburüstü takımlarına bakıldığında sanki biraz altta kalıyor. Giroud forvet tercihi olarak diğer takımlarda ikinci sırada bile yer alamayacak durumdayken, Arsenal Giroud’nun gözünün içine bakıyor.  Ayrıca Arteta’nın olmadığı bir Arsenal ortasahası Coquelin ve Diaby ile yaratıcılıktan yoksun durumdayken en azından top kaparak savunmaya yardımcı olmaları bekleniyordu. Fakat bu oyuncular özellikle ilk yarıda bunu dahi gerçekleştiremediler.

20 Aralık 2012 Perşembe

Zidane ve Ronaldo’nun Arkadaşları Yoksulluğa Gol Attılar


19 Aralık’ı 20 Aralık’a bağlayan gece saat 01.00’de belki de futbolu çok yakından takip edenlerin bile hiçbir zaman aynı saha da göremediği yıldızlar aynı maç ve aynı amaç için toplanmışlardı. Amaçları Brezilya ve Afrika’da yoksullukla mücadele eden insanlara az da olsa katkı yapabilmek onların yoksulluklarına gol atabilmekti. 2003 yılından beri UNDP (United Nations Development Programme) tarafından düzenlenen bu yardım maçlarının kurucu ve en yardımsever isimlerinden olan Zinedine Zidane ve Brezilya efsanesi Ronaldo, bu maç için oynayabilecek futbolu bırakmış yada aktif oynayan ulaşabilecekleri bütün arkadaşlarını davet etmişlerdi.  Çoğu yardımsever oyuncu da futbol dünyasının bu iki efsanesinin ricaları kırmadı ve bu maç için Brezilya’da Gremio’daki Gremio Arena’da buluştular. Maça katılan isimler şu şekildeydi;

2 Kasım 2012 Cuma

Futbol tekrar bireyselleşiyor mu?


Son yıllarda dikkatimi çeken bir noktayı ele almak istedim. 30-40 hatta 50 yıl öncelerde futbolda takım olgusu çok fazla yoktu ve bireysel kalite her şeye yetiyordu. Pele’nin futbola damga vurduğu dönemlerde Pele bu bireyselleşmeyi tek başına oluşturmuştu diyebiliriz. Pele’nin ardından gelen başta Maradona olmak üzere pek çok efsanevi isim futbolun bireyselliğini sürekli gözler önüne serdi İnsanlar o dönemlerde takımı genel olarak düşünmek yerine daha çok bireysel kalitede ki futbolcularını düşünerek mutlu oluyorlardı ki o dönemlerde taraftarlar aralarında“bizim pelemiz var”, “bizim maradonamız var” gibi cümlelerle konuşuyorlarmış