Son
yıllarda dikkatimi çeken bir noktayı ele almak istedim. 30-40 hatta 50 yıl
öncelerde futbolda takım olgusu çok fazla yoktu ve bireysel kalite her şeye
yetiyordu. Pele’nin futbola damga vurduğu dönemlerde Pele bu bireyselleşmeyi
tek başına oluşturmuştu diyebiliriz. Pele’nin ardından gelen başta Maradona
olmak üzere pek çok efsanevi isim futbolun bireyselliğini sürekli gözler önüne
serdi İnsanlar o dönemlerde takımı genel olarak düşünmek yerine daha çok bireysel
kalitede ki futbolcularını düşünerek mutlu oluyorlardı ki o dönemlerde taraftarlar
aralarında“bizim pelemiz var”, “bizim maradonamız var” gibi cümlelerle
konuşuyorlarmış
Los Galacticos ve Total Futbol
80’lerin
bitimi ve 90’lar ile birlikte futbol biraz daha “total futbol” denen olguyla
hareket etmeye başladı. 90’ların ortasına damga vuran Ajax ve Milan’da bu total
futbol sayesinde Avrupa kupalarında çok başarılı oldular. Total futbolun
doğduğu yer olarak kabul edilen Hollanda ve bu ekolün içinde bulunan hocalar ve
antrenörler herkesin hayallerini süsler olmuştu. Göze çok hoş gelen bu pas
oyunu ağırlıklı futbolun öncülerinden olan Cruyff’un Barcelona’ya bu futbol
olgusunu yerleştirmesiyle futboldaki bireysellik artık yerini tamamen takım
oyununa bırakmaya başladı. Real Madrid’in “Los Galacticos” u da yine bireysel
futbolun en güzel örneklerindendi fakat onu bitiren de bu total futbol olmuştu.
Messi ve diğerleri
Özellikle
son yıllarımıza damga vuran Barcelona bu bireyselleşmeyi hem dünyadan hem de
kendi takımından uzaklaştırmaya çalışıyordu. Makine düzeni futbol anlayışıyla
hareket eden Barcelona en önemli ve iyi futbolcusu sakat dahi olsa onun yerine
koyduğu bir genç futbolcuyla benzer futbolu oynayabiliyordu. Dünyadaki bütün
kulüplerinin rol model almaya çalıştığı Barcelona bireyselleşmeyi kaybetmeye
çalışırken, belki de bu duruma ters bir oyuncu ortaya çıkardı: Lionel Messi.
Messi eskilerdeki Maradona ve Pele gibi bireysellikte çığıran açan
futbolcuların yapabildiklerini aynen yapmasına rağmen takım oyunu olgusunda da
hareket edebiliyor. Fakat futbolu izleyen insanların Barcelona’nın futbolundan
yavaş yavaş uzaklaşıp artık Messi için maçları izlemeye başladıklarını da
söyleyebiliriz. Bu sadece Messi için değil şuan aktif futbol oynayan pek çok
futbolcu için geçerli.
İnsanlar
yavaş yavaş tuttukları takımlar haricindeki diğer takımları değil futbolcuları
izlemeye başladılar ve çoğu zaman izleyecekleri futbolcu oynamadığında veya
sakat olduğunda maçı izlemez hale geldiler. Manchester City maçlarını
Agüero,Silva için, Real Madrid’i Ronaldo,Mesut, Xabi Alonso için, Paris Saint
Germain’i Ibrahimovic ve Pastore için, Zenit’i Hulk ve Witsel için. Bu
örnekleri çok daha fazla artırabiliriz.
Bu
durum ligleri de etkilemeye başladı bence. Premier lig’i oynanan futbol için
değil yıldızları için izlemeye başlayan pek çok futbolsever oluştu.
Futbolda bireysellik mi takım
olgusu mu sorusuna tabi ki takım olgusu cevabını veren ben bile bazen kendimi
Barcelona’yı değil de Messi’yi izlerken buluyorum ve sahada artık top ona gelse
de bir şeyler yapsa diye bekler oluyorum.
Fakat
şöyle bir ortak sonuç var. Futbol bireysellikle de, takım olgusuyla da
gerçekten çok harika bir oyun ve izlemesi bazen doyumsuz olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder