Bu Blogda Ara

20 Eylül 2012 Perşembe

Kocaman “GURURSUZLUK”



Geçtiğimiz 2 sezonda yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen takımın başındaki dik duruşu ve efendiliğiyle taraftarın “Sen bizim KOCAMAN gururumuzsun” tezahüratıyla gönüllerde taht kurdurduğu Aykut Kocaman artık bu kredisini taraftar gözünde tamamen bitirdi diyebiliriz. Aslında Aykut Kocaman Fenerbahçe’ye geldiğinden beri oyuncu değişiklikleri, seçimleri, taktik düşüncesi ve oynattığı futbolla çok fazla hata yaptı. Fakat geçmişinin verdiği kredisi yüzünden taraftarların çoğu bu sezona kadar bunların farkına varamadı.

Takımın başında 3.sezonunu geçiren Kocaman, geçen sezon ki şike skandalı yüzünden seviyesi düşen kadroyu bu sezon, geldiği ilk sezondan çok daha iyi ve üst düzey bir halde aldı. Yaklaşık 40 milyon €’luk transfer yaparken aldığı oyuncuların hepsi üst seviyedeydi. Hem yabancı hem Türk oyuncularıyla inanılmaz alternatifli bir kadrosu olan Fenerbahçe’yi Marsilya teknik direktörü Elie Baup bile “bu kadroyla Avrupa Ligini almalılar” şeklinde açıklamalarda bulunarak Aykut Hoca’nın ne kadar farkına varılması gereken bir yerde olduğunu belirtti bence. Bu kadronun başına geçmek avrupada çoğu teknik direktörün hayaliyken Aykut Kocaman 3 sezondur kendi sahasında Avrupa maçlarının hiçbirini kazanamayarak bu kadronun, armanın ve taraftarın hiç mi hiç farkında olmadığını ve buraları asla hak etmediğini gösterdi.

            Marsilya maçında yaptığı Alex-Cristian ve Sow-Bienvenu değişiklikleri ve ardından oynana futbolda Aykut Hoca’nın ne kadar korkak ve futbol anlamında bilgisinin ne kadar eksik olduğunun bir göstergesiydi. Cristian’dan Alex’in yapabileceklerini beklemenin hayal olduğunu henüz anlayamamış olması Aykut Hoca adına büyük bir ayıp. Ayrıca ilerde top tutarak zaman geçirebilecek Semih gibi bir oyuncusu varken herhangi bir potansiyeli ve yeteneği olmayan zayıf ve tecrübesiz Bienvenu’yü oyuna alması ayrı bir çılgınlık.
Eğer Fenerbahçe Avrupa’da başarılı olmak, ligde de geçen sezon olduğu gibi hem futbol olarak hem de puan olarak Galatasaray’ın gerisinde kalmak istemiyorsa acilen Aykut Hoca’ya kendine çeki düzen vermesini söylemeli ve gereken hamleleri yapmalıdır. Yoksa bu taraftar bu zorlukların ve acıların hiçbirini hak etmiyor. Bu kalbi kırık gerçek taraftarın gönlünü almalı artık.
Aykut Hoca’nın bu taraftara ve camiaya yaptığı bence büyük bir “Gurursuzluk” örneğidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder